Gebelikte birtakım problemlerle karşılaşmak mümkün. Bunların başınada bütün kadınları rahatsız eden bir konu hamilelikte çatlak …

Çatlaklar için neler yapabiliriz;

Cildimizi diri tutan en büyük, ana temel maddelerden bir tanesi de su’ dur. O yüzden gebelik boyunca cildimizdeki suyun nemliliğini arttırdığımız takdirde, gebelik sürecinde meydana gelen çatlaklarla karşılaşma ihtimalimiz düşmektedir.  Gebelerimizin, gebelikleri boyunca günlük ortalam 3’ e yakın lt su tüketmeleri gerekmektedir. Bu hem gebelerin sağlığı açısından hem de bebeklerin sağlığı açısından çok önemlidir. 

Bir diğer hamilelikte çatlaklardan korunma yöntemi olarak da; cildimizi dış etkenlerden korumak. Bunların başında çevresel etkenler gelmektedir. (Çevresel etkenler; aşırı sıcak, aşırı soğuk, birtakım tozlu ve kişiyi etkileyen rüzgarlı ortamlar)

Başta güneş olmak üzere cildimiz korumak için, cildimizi nemlendirmek, gebeler için uygun olan güneş kremlerini kullanarak cildimizi korumak mümkün.

Gebelerin, gebelik boyunca ciltlerini nemli tutmak için, daha çok su bazlı ürünleri tercih etmeleri gerekir. Ayrıca da çatlak önleyici birtakım yağları da kullanabilmektedirler. Bunları hazır olarak elde edebildiğiniz gibi, kendiniz evde birtakım ufak tüyolarla da elde edebilirsiniz. Örneğin;

Badem yağını, zeytinyağını ve kakao yağını birebir oranda ekleyerek, karışım sağlayarak, haftada 2 veya 3 defa özellikle karın bölgesine, kalçalara ve göğüs bölgesine uyguladığınız zaman, çatlaklarda ilerlemenin olmadığını görebilirsiniz. 

Çatlaklar Neden Oluşur?

Hamilelikte çatlak ‘ların en büyük sebeplerden bir tanesi de, ani kilo alımı, verimi,

Özellikle karın bölgesindeki, büyüyen fetüsden dolayı aşırı gerilmesi, bu gerginliği azaltmak, annenin kilo alışverişini biraz daha rahatlatmak için, beslenmeye dikkat edilmelidir.

Beslenme içerikleri olarak da kesinlikle hazır gıda tüketmemek gerekir. Çünkü insülin direnci dediğimiz, diyabetik yönde birtakım problemleri yaşamamıza sebebiyet verebilir. Bu da gebelikte istenmeyen bir durumdur. O yüzden sebze, meyve ağırlıklı biraz daha bakliyat ağırlıklı, açıkçası protein ağırlıklı beslenmek de fayda var. Bunlar da cilt için güzel besinlerdir. Ve bu besinler, hamilelik boyunca cildimizde oluşabilecek olan, ileriye dönük bütün problemlerin oluşmasında etkili bir role sahiptirler.

Gebelikte Vücutta Oluşan Lekeler

Birçok kadın için sıkıntı meydana getiren ve özellikle gebelik sürecinde de rahatsızlık veren hamilelikte lekeler..

Gebelik, hormonsal değişiklerin olduğu bir dönemdir. Malesef ki, bu süreç de lekelenmelerle karşılaşabiliyoruz. Lekelenme sürecinin en önemli faktörlerinden bir tanesi, vücuttaki östrojen progesteron dediğimiz, gebelik boyunca değişiklik gösteren hormonlardan kaynaklanmaktadır. Bu hormonsal değişiklikler dışında, insanların genetik faktörleri de rol oynamaktadır. Hormonal bazda oluşan lekelerden çok korkmamak gerekir. Çünkü, gebelik süreci bittikten sonra, özellikle 3 ay kadar sabredildiği zaman bu tarz lekelenmelerin azaldığını hatta bittiğini görmek mümkün.

Fakat, genetik yapıda bir sorunlar varsa ve gebelik boyunca anne adaylarımız, ciltlerini dış ortamlardan ve güneşten  korumadıkları takdirde lekelerdeki azalmalar daha az olacaktır. 

Lekeler Kalıcı mıdır?

Hamilelikte lekeler kalıcı değildir. Gebelik sonlandıktan sonra, 3 aylık bir dönemden sonra, lohusalık dönemini de geçirdikten sonra birtakım medikal estetik uygulamalarla lekelerden rahatlıkla kurtulabilirsiniz. Bunda da herhangi bir sakınca yoktur. Fakat bu istenmeyen bir durum olmakla beraber, önemli olan problemi geçirmekden de ziyade problemin oluşumun engellemek için;

Güneş gören bölgelerimizi (eller, yüz, dekolte bölgesi, omuzlar) sadece güneş ışığından da değil, ışıklardan korumak, (bilgisayar, telefon, aydınlatma ışıkları) 

Su tüketimi, 

Cildi nemli tutmak, 

lekelerden korunmamıza yardımcı olacaktır. 

Önceki İçerikDoğuma Hazırlık Eğitimi
Sonraki İçerikAstrolojiyi Nasıl Kullanmalıyız
Dr. Özgül Akdemir Erdem 1993 Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. Sonrasında Nevşehir Hacıbektaş Devlet Hastanesi’nde mecburi hizmetini tamamlamıştır. Sonrasında Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Gölyazı Sağlık Ocağı, İl Sağlık Müdürlüğü idari kadro, Osmangazi Sağlık Grup Başkanlığı, Çekirge Devlet Hastanesi Acil kurumlarında çeşitli görevlerde bulunmuştur. 2004 yılında Sağlık Bakanlığı onaylı Medikal Estetik Uygulamaları Sertifika Programına katılmıştır. Böylelikle Medikal Estetik yolundaki ilk adımlarımı atmıştır. 2004-2010 yılları arasında Bursa D’estetica Lazer Epilasyon ve Estetik Merkezi’nin Mesul Müdürlüğünü yapmıştır. Birçok eğitimlere, sertifika programlarına, bilimsel toplantılara katılarak tecrübesini sektörde üst seviyeye taşımıştır. 2010 yılında devlet kadrosundan ayrılarak kendi muayenehanesini açmıştır.