Doğum izni ve Hamile hakları (Hukuki Haklar) gebelik süresince sosyal haklarınızın devam edebilmesi için sizlere lazım olabilecek hukuki süreçlerdir. İş yerinizle yaşayacağınız doğum öncesi ve sonrası problemlerin hukuki olarak önceden önüne geçmek için aşağıdaki soruları inceleyiniz.

Hamilelik izni ne zaman başlar ve ne kadar sürer? Erken doğumun bir etkisi var mıdır?

4857 sayılı İş kanunu 74. maddesi uyarınca kadın işçilerin doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Bu süre ücretli izin olarak nitelendirilir. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.

Gebeliğin 32. haftasında yasal izin süresi başlamaktadır. Çalışan bir anne gebeliğin 32.haftasında doğum öncesi mevcut 8 haftalık yasal iznine ayrılma hakkı kazanır.

Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, gebeliğinde 32. haftasında doktorundan 5 hafta daha çalışabileceğine dair ‘çalışabilir raporu’ alması durumunda gebeliğin 37. haftasına kadar çalışmaya devam edebilir. 37. hafta en son çalışmanın yapılabileceği haftadır, doktor onayı olsa dahi 37. haftadan sonra kadın işçinin doğum izni için ayrılması kanunen zorunludur.

Kadın işçinin gebeliğin 32.haftasında doktordan alacağı ‘çalışabilir raporu’ ile 37.haftasında doğum izni için ayrılması sonucu, doğum öncesi 8 haftalık yasal izninin 5 haftasını doğum sonrasındaki 8 haftaya ekleyerek 13 hafta izin yapabilecektir.

Erken doğum halinde ise doğumdan önce kullanılamayan çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.  

Hamilelik (doğum) izni süresince maaştan kesinti oluyor mu?

Doğum izni için ayrılan kadın çalışanın maaşı, çalıştığı şirket tarafından ödenmez. Kadın çalışanın 16 haftalık doğum raporu sırasında alacağı maaşı SGK öder. SGK’nın ödeyeceği tutar, o anki maaşınızın 2/3′ünü karşılar ve “doğum parası” ya da “analık geçici iş göremezliği” adı altında ödenir.

Ancak çalıştığınız işyeri, kendi inisiyatifinde, bu izinli olduğunuz sürede size ödeme yapmaya devam edebilir. Bu durumda genel olarak şirketler hamilelik izninin bitiminde SGK’nın yatırdığı parayı anneden talep etmektedir.

Hamilelik süresince şirketin çalıştıramayacağı şartlar nelerdir?

Gebe kadın çalışanlar günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz. Yine kadın çalışanlar, gebe olduklarının sağlık raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamazlar. Ayrıca sağlık raporu ile gerekli görüldüğü takdirde gebe çalışan, sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılmalıdır.

Hamile bir çalışan ‘hamilelik nedeniyle’ işten çıkartılabilir mi? Bu durumda yasal olarak hakları nelerdir?

Bir çalışanın sırf hamile olduğu için işten çıkartılması geçerli veya haklı bir neden olmayıp, iş kanunu çerçevesinde iş güvencesine tabi olan (iş yerinde en az 30 işçi çalışmalı) işyerleri açısından, bu nedenle bir fesih yapılması halinde fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içerisinde arabulucu kanalıyla işe iade başvurusunda bulunarak yasal süreç başlatabilecektir.

Eğer işçi, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamıyorsa, bu nedenle yapılacak fesihlerde mevcut yasal ihbar süresinin 3 katı tutarında kötü niyet tazminatı talep etme hakkı olacaktır. Fesih, her hâlükârda haklı bir nedene dayanmadığından, şartları oluşması halinde işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkı da mevcuttur.

Hamilelik (doğum) izni bittikten sonra kullanılabilecek farklı bir izin var mı?

Çalışan anne doğumdan sonra süt izni kullanabilir. Süt izni kadın işçilere 1 yaşından küçük çocuklarını emzirmek için günde toplam 1,5 saat izin verilmesidir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçinin kendisi belirler.Bazı şirketler bu iznin toplu kullanılmasına da izin vermektedir.

Bunun dışında yarım çalışma hakkı mevcuttur. Yarım çalışma hakkı, doğum sonrası analık hali izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere belirli koşullar altında 60 ila 360 gün arasında haftalık çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izindir.

Analık izninin sonunda yarım çalışma hakkını kullanan kadın işçi, birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, üçüncü ve sonraki doğumlarda 180 gün süreyle haftada 22,5 saat çalışır. İşçi bu sürenin ücretini işverenden alır, geri kalan sürenin (22,5 saat) ücretini İŞ-KUR öder.

Aynı durum SGK primleri için de geçerlidir. Ancak kısmi süreli çalışmaya geçiş hakkı, yarım çalışma hakkından tümüyle farklıdır. Bu hakkını kullanan işçi, çocuk zorunlu ilköğretim çağına girene kadar tam zamanlı çalışmadan kısmi süreli (30 saat) çalışmaya geçebilir. İşçi çalıştığı sürenin ücretini ve primini işverenden alır. İşçiye ayrıca bir ödeme yapılmaz.

Yarım çalışma ödeneği almaya hak kazananlara; Ödenek ödenmekte, Ödenek ödenen süreler için asgari ücret üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ile genel sağlık sigortası primi işçi ve işveren payları yatırılmaktadır.

Yarım çalışma ödeneğinden yararlanmak için;

  1. İşçinin adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması,
  2. Haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışılması,
  3. Hak sahipliğine konu olan çocuğun hayatta olması,
  4. Analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde en yakın İŞKUR birimine doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunulması,
    gerekmektedir.

Yarım çalışma ödeneği, çalışılan aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan sonraki ikinci ay içinde aylık olarak ödenmektedir. Örneğin Şubat ayında gerçekleştirilen yarım çalışma uygulamasına ilişkin ödenek, Nisan ayı içinde ödenmektedir. 
İlgililer ödemelerini TC Kimlik Numaralı Nüfus Cüzdanı ile birlikte herhangi bir PTT şubesine başvurarak alabilmektedir.

Doğumdan sonra kısmi süreli çalışma nedir?

Yarım çalışma ve kısmi süreli çalışma birbirinden farklıdır. Kısmi süreli çalışmaya geçiş hakkından yararlanabilmek için her iki ebeveynin de çalışıyor olması gerekir. Yani baba çalışmıyorsa, anne bu haktan yararlanamaz. Eğer her iki ebeveyn de çalışıyorsa, her iki ebeveynden biri bu haktan yararlanabilir. Yani anne ya da baba kısmi süreli çalışmaya geçiş yapabilir. Ancak ikisi birden yapamaz.

Çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar olan süre boyunca talep edilebilecektir. Kısmi süreli çalışma talebi bu haktan faydalanmaya başlamadan en az 1 ay önce işçi tarafından yazılı olarak işverene bildirilmelidir.

Kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih ile tüm iş günlerinde çalışılacak olması halinde çalışmanın başlama ve bitiş saatleri, haftanın Kısmi süreli çalışmanın belirlenen günlük ve haftalık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı, o yerin gelenekleri, işçinin yapmakta olduğu işin niteliği ve işçinin talebi dikkate alınarak işveren tarafından belirlenir. Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.

belirli günlerinde çalışılacak olması halinde de tercih edilen iş günleri belirtilmelidir.

Kısmi süreli çalışma hakkı, ebeveynlerden birinin çalışmaması halinde kullanılamayacağından, talep dilekçesine eşin çalıştığına dair belgenin eklemesi gerekmektedir. Ancak mevzuatta bu şartın istisnaları da belirtilmiştir:

  • Ebeynlerden birinin sürekli bakım ve tedavi gerektiren bir hastalığı olması ve bunun doktor raporu ile belgelendirilmesi halinde,
  • Çocuğun velayetinin eşlerden birine verilmiş olması halinde, velayete sahip eş tarafından talep edilmesi halinde,
  • 3 yaşını doldurmamış bir çocuğun münferiden evlat edinilmesi halinde çalışma şartı aranmaz.

Kısmi süreli çalışma talebi işveren tarafından bildirim tarihinden itibaren en geç 1 ay içinde karşılanır. İşveren talebi karşılandığı yazılı olarak bildirmek ile yükümlüdür. İşveren tarafından süresi içinde cevap verilmemesi halinde ise işçinin talebi kabul edilmiş sayılır ve talep işçinin dilekçesinde belirtilen tarihte veya bu tarihi takip eden ilk iş gününde geçerlilik kazanır.

Bazı işlerde ancak işverenin uygun bulması halinde kısmı çalışma yapılabilir:

  1. Özel sağlık kuruluşlarında ilgili mevzuat uyarınca mesul müdür, sorumlu hekim, laboratuvar sorumlusu ve sağlık hizmetinden sayılan işlerde tam zamanlı çalışması öngörülenler tarafından yerine getirilen işlerde,
  2. Nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın bir biri ardına postalar hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen sanayiden sayılan işlerde,
  3. Nitelikleri dolayısıyla bir yıldan az süren mevsimlik, kampanya veya taahhüt işlerinde,
  4. İş süresinin haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından uygun olmayan işlerde.

Yukarıda belirtilmeyen işlerde ise işverenin uygun bulma şartı aranmaksızın kısmi çalışma yapılabilecektir.

Kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi, aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam süreli çalışmaya dönebilir. Kısmi süreli çalışmadan, tam süreli çalışmaya geri dönmek isteyen işçi, işverene en az 1 ay önce yazılı olarak talebini bildirmelidir.

Doğumdan sonra devletin yaptığı bir ödeme veya yardım var mı?

Doğum parası Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından annelere tanınan bir hak olup, ilk çocuk için 300 TL, ikinci çocuk için 400 TL, üçüncü çocuk için 600 TL olarak tek seferlik yapılan bir yardımdır. Bunun için annenin çalışıyor ya da çalışmıyor olması fark etmez, doğum yapması, bebeğin sağ olması ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması aranan şartlardır. Başvuru için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri veya Sosyal Hizmet Merkezlerine iadeli taahhütlü mektupla doldurulan başvuru formu gönderilir, ödemeler PTT aracılığıyla T.C. kimlik numarası üzerinden havale ile yapılır.

      Bunun dışında  süt parası denilen emzirme ödeneği ise; sağlık hizmeti sağlayan sigorta kollarından olan analık sigortasından yapılan sosyal sigortalar yardımlarından bir tanesidir. Bu haktan yararlanabilmek için doğum yapan kişinin sigortalı olması gerekmektedir.

Önceki İçerikEpizyotomi (Doğum Kesisi)
Sonraki İçerikGestasyonel Diyabet (Gebelik Diyabeti)