Kimi zaman gebelik öncesi kimi zaman da doğuma yakın zamanda doğum çeşitleri nelerdir diye gözden geçirerek karar vermeye başlarlar. Doğum çeşitleri sağlık durumunuz, vücut uygunluğunuz, zamanlama, tercih, doktorunuzun tavsiyesi gibi bir çok konuya bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Peki sağlıklı bir gebelik durumunda hangi doğum şekline ve ne zaman karar verilmelidir. 

Doğum şekline ne zaman ve nasıl karar verilir?

Doğum ve gebelik, birçok kültürde biyolojik ve sosyal bir olay olmakla beraber, kadına korku, heyecan ve korku deneyimlerini de sunar. Doğum, her kadın için benzersiz ve özel bir olaydır. Her doğum deneyimi kendine özgüdür.

Doğum şekli hamileliğin kaçıncı haftasında belli olur?

Doğum şekli, anne adaylarının gebelik sürecinden beri düşündükleri konulardan biridir. Anne adayının, bedeninin yani fizyolojik açıdan hazır olması dışında kendilerine ve bebeklerine güvenmeleri, ruhen hazır olması da doğum şekli kararında büyük rol oynar. Bu konunun karar aşaması anne adaylarında olmakla beraber, doktorunuzla birlikte karar verilmesi daha sağlıklı olacaktır. Şartlar, sabit bir durumdaysa, bebeğin kilosu, anne adayının sağlık durumlarına bakılarak, hamileliğin 38.,39.,40. haftalarında gerçekleştirilen kontrollerde karar verilebilir. Verilen doğum şekli kararına bazı etkenlerden dolayı bağlı kalınamayabilir. Örneğin; bebeğin duruş bozuklukları, baş-pelvis uyuşmazlığı, bebeğin kilosu gibi durumlarda normal vajinal doğum, anne ve çocuk için risk taşıyabilmektedir. Bu gibi anne ve çocuk için risk barındıran durumlarda, doğum şekli değişiklik gösterebilmektedir.

Doğum şeklini belirleyen faktörler nelerdir?

  1. Dar leğen kemiği
  2. Bebeğin duruş değişkenlikleri
  3. İri bebek
  4. Aktif kanama (Nişan)
  5. Kasılmalara rağmen, rahim ağzının açılmaması
  6. Anne adayının gebeliğe bağlı hastalıkları
  7. Doğum eyleminin uzaması       

Normal Doğum

Normal doğum, kadın vücudunun fizyolojik yapısı için de en uygun doğum çeşitlerindendir. Doğanın bize sunduğu, elverişli kıldığı bir doğum yöntemidir. Tarihsel olarak da bakıldığı zaman, çoğu kadın bebeklerini normal doğum ile dünyaya getirmiştir. Annenin, beden kendini hazır hissettiğinde, kendiliğinden oluşan ağrılarıyla, vajinal yoldan gerçekleştirilir. 

Normal doğum 3 aşamadan oluşmaktadır;

İlk evre: Doğumun en uzun süren evresidir. Rahim ağzı, doğum sancılarının belirli dakika aralıklarla düzenli bir şekilde gelmesiyle açılmaya başlar. Rahim ağzı, birkaç cm açılıp, bebeğin başı doğum kanal girişine baskı yapınca su kesesi açılır. Kese açıldıktan sonra rahimdeki gerginliğin azalmasıyla ağrıların şiddeti az da olsa azalır ancak sonra tekrar artış gösterir.

İkinci evre: Doğumun başladığı, sancıların şiddetinin arttığı evredir.

Üçüncü evre: Hoşgeldin! Annenin, çocuğuna kavuşma evresidir. Bu evrede, anne ve çocuğun tüm bağlantısını sağlayan plasenta anne karnından, masaj yapılarak çıkartılır. Vajinada bir yırtıklık söz konusu ise, bu evrede dikilir. Annenin kanaması durdurularak, doğum tamamlanmış olur. 

Normal doğum yönteminin en büyük avantajı ise; annenin kısa bir süre sonra normal aktivitesine dönebilmesidir. Bir diğer avantaj olarak da normal doğum sonrasında anneden daha hızlı süt geldiği için normal doğumla doğan bebekler daha hızlı beslenebilirler.

Doğum sonrasında annenin, bebeğin ağlama sesini duyması, annenin bebeğinin tenini hissetmesiyle anne ve bebek arasında duygusal bağ daha kolay ve daha hızlı bir şekilde kurulmaktadır. 

Sezaryen Doğum

Sezaryen doğum, genellikle normal doğum korkusu yaşayan anne adayları için, hayat kurtarıcı bir yöntem. Fakat  ‘Zorunlu Sezaryen’ dediğimiz ise; tercih dışında gerçekleşen, bebeğin ters durması gibi, doğumda bebeğe yada anneye zarar verecek nedenlerden dolayı başvurulan bir yöntemdir.

Anne karnına atılan kesi ile atılan doğumdur. Sezaryen doğum, ameliyat yoluyla gerçekleştiği için annenin anestezi alması gerekir. 2 şekilde anestezi uygulanabilir. Vücüdun tamamına uygulanan, ‘Genel anestezi’ ya da annenin belden aşağı kısmını iğne ile uyuşturarak ‘Epidural anestezi’ şeklinde uygulanabilir. Epidural anestezide, annenin bilinci kapalı değildir.

Epidural Doğum (Ağrısız Doğum)

Epidural doğum; normal doğum ve sezaryen doğumun birleşimidir. Özel bölge anestezi kullanılarak, ağrılar hissedilmeyecek kadar azaltılır ancak bebek normal yollarla dünyaya gelir. Anne adayı, baskıyı hisseder sadece ağrısı yoktur. Bu yüzden de bir çok anne adayı tarafından seçilen bir doğum çeşidi olarak görebiliriz.

Suda Doğum

Suda doğum; bir küvet ya da havuzun, ılık su ile doldurularak gerçekleşir. Ilık su, dinlendirici ve rahatlatıcı olduğu için, stresi azaltmak da oldukça etkilidir. Son zamanlarda, doğum çeşitleri arasında ülkemizde de popüler olan bir doğum şeklidir.

Hangi durumlarda suda doğum yapılmaz?

  1. Aşırı kanama
  2. Erken doğum riski
  3. İkiz gebelik
  4. Anne enfeksiyonu
Önceki İçerikTüp Bebek Tedavisi
Sonraki İçerikHamilelik Sonrası Estetik Uygulamalar