Duygularımız bizi asla yalnız bırakmazlar ve sürekli değişirler. Peki hamilelikte duygularınız nasıl olmalı ve onları nasıl kontrol altında tutmalısınız? Gebelik sürecinde duygularınıza daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor çünkü bebekler büyüme ve gelişim sürecinde annenin duygu geçişlerini, hislerini biliyorlar ve ona göre bir algı oluşturabiliyorlar.
Bu durumda hamilelikte stres yapmak bebeğiniz için kötü mü? Bu sorunun cevabını sizlere çok detaylı bir şekilde aktaracağız. Hayatınız çok yorucuysa, stres yaşıyorsanız ve buna bir son vermek istiyorsanız ne yapmalısınız?
İşte bunların hepsinin cevabı hemen aşağıda yer alıyor. Yapmanız gereken tek şey ise okumak ve bir kenara not almak…
Hamilelikte Bebekler Duyguları Hisseder mi?
Öncelikle gebelik sürecinde bebeğin gelişiminden bahsedelim. Duygularınızı ve sizi ne zaman tam olarak hissetmeye başlarlar? Ne yapmalısınız ve onu nasıl yönlendirmelisiniz?
Farklı bir süreç içerisinde olmanın verdiği endişeyle ne yapacağınızı şaşırabilirsiniz. Ama bunlar normal süreçlerdir ve her şeyin de bir çözümü mutlaka vardır. Bu noktada stres yaşamanız kaçınılmaz olacaktır.
Anne karnında büyümeye başlayan bebek, ilk kalp atımından itibaren bütün duyguları hissedebilir. Anneyle olan bağı çok güçlüdür ve bu sebeple anne tarafından gelen bütün duyguları alacaktır. O yüzden doktorlar ve uzmanlar, hamilelikte gerginlikten, endişeden ve üzüntüden uzak kalmanız gerektiğini söylerler.
Peki kaç anne adayı bunu başarabiliyor?
Gebelikte Stresin Bebeğe Zararları
Çok fazla stres yaşıyorsanız ve bu durum bitmiyorsa bebeğinizi düşünmelisiniz. Sizin yaşadığınız stresi bebeğiniz de hissediyor ve onun da bir birey olduğunu, duygularının oluşabildiğini unutmamalısınız.
Eğer bebek anne karnındayken çok fazla strese maruz kaldıysa;
- Bağışıklık sistemleri olumsuz etkilenebilir
- Beyin gelişimleri olumsuz etkilenebilir
- Bebekler çok gergin olabilir
- Eğer anne stresliyse bebek, doğduktan sonra uyku ve beslenme sorunu yaşar
- Anneyle daha az iletişim kurarlar
- İlerleyen yaşlarda anksiyete bozukluğu ortaya çıkabilir
- Düşük IQ sahibi olabilir
- Depresyona yakalanabilir
- Dil edinimi gecikebilir.
- Problem çözme yeteneklerinde azalmalar görülebilir.
Bu gibi durumlara ek olarak, bebek doğduktan sonra ve büyümeye başladığında sosyalleşme sorunları yaşayabilir. Her ne kadar bilmese de anne karnındayken çok fazla strese ve üzüntüye maruz kaldığı için kişiliğini de etkileyecektir. Özellikle yoğun stres yaşadığınız dönemler 12-22.haftalara denk geliyorsa, bebekler artık büyümeye başladığı için anne karnında daha fazla etkilenecektir. Bunlara dikkat edin.
Bu yüzden eğer stresle başa çıkamıyorsanız hemen önlem almaya çalışmalısınız. Çünkü bu durum ilerde çocuğunuz için iyi olmayacaktır.
Stresle Başa Çıkmanı Yolları
Doğal olarak kendi başınıza gebelik sürecinde stresle başa çıkamayabilirsiniz. Ama yine de eşinizden destek almayı kesinlikle ihmal etmeyin. Buna ek olarak, yapabileceğiniz bazı aktiviteler de bulunuyor. Bunları dikkate alıp uygulamaya çalışırsanız, stresinizi azaltabilirsiniz.
- Günde yarım saat müzik dinleyebilirsiniz. Müzik dinleyerek sakinleşin, dış dünyadan uzaklaşın.
- Her şeyi kafanıza takmamaya çalışın. Örneğin iş yerinde bir şeye canınız sıkıldı, bunu düşünmeyin, işten çıktığınız anda unutun. Çünkü hiçbir şey sizden daha önemli değil.
- Eşinizle birlikte doğum eğitimlerine katılın. Böylece bu süreçte neler yaşayacağınızı ikiniz de bilin ve bununla ilgili konuşarak hiçbir şeyi içinize atmamaya çalışın.
- Eşinizin bu konuyla ilgili bilgisinin olması da size güç verecektir.
- Yoga ya da meditasyon yapabilirsiniz. Böylece ruhunuz sakinleyecektir ve olaylara farklı açılardan bakabilirsiniz. Hamileler için özel meditasyonlar ve yogalar oluyor. Bunları araştırabilirsiniz.
- Neyi bu kadar stres yaptığınızı bir düşünün. Sonrasında olayı detaylıca gözden geçirin. Gerçekten bu kadar kafanıza takmanıza değecek kadar önemli bir durum mu?
- Bazen yorgun hissedebilirsiniz. Böyle zamanlarda eşinizden masaj yapmasını isteyin. Kaslarınız gevşediğinde stresiniz ve yorgunluğunuz da azalacaktır.
- Dengeli ve sağlıklı beslenin. Vücudunuzun ihtiyacı olan ne varsa tam bir şekilde almaya çalışın.
- Dışarı çıkın, eve kapalı kalmayın. Arkadaşlarınızla vakit geçirin. Onlarla hayatınızı paylaşın, hamileliğinizi, heyecanınızı paylaşın.
- Düzenli yürüyüş yaparak temiz hava alın.
İşte bütün bu yöntemler düzenli uygulandığında farkı göreceksiniz. Önceki zamanlarınızla karşılaştırdığınızda artık o kadar stresli hissetmediğinizi fark edeceksiniz. Bu yüzden eşinizle her zaman konuşun ve ondan yardım isteyin.
Bazen anne ve baba adayları bu durumun bebeklerini çok etkilemeyeceklerini düşünebilirler. Ama aslında durum bunun tam tersidir. Onlar karnınızın içerisinde büyümeye ve gelişmeye devam ettikçe dışarıyla bağları artar ve bir süre sonra başkalarının sesini de duymaya başlarlar. Eğer sinirlenirseniz, öfkelenirseniz ya da çok üzülürseniz, bebeğiniz bunların hepsini bilecek.
Genel olarak bakıldığında düşüklerin bazılarının sebebi anne adayının fazla üzülmesinden kaynaklanıyor. Bebeklerle annelerin bağı düşünüldüğünden daha derindir. İşte bu bilgileri dikkate almalısınız ve böylece bebeğinizin sağlıklı ve mutlu bir birey olmasını istiyorsanız olumsuz duygularınızı kontrol altına almalısınız. Ancak bu şekilde bebeğinizle mutlu olabilirsiniz ve onun da mutlu bir çocuk olmasını sağlayabilirsiniz.
